1 Mart 2015 Pazar

Android telefonların gizli menüsü

Bazı Android telefonlarda bulunan gizli bir özellik ile cihazın hiç bilmediğiniz bir ekranına ulaşabilirsiniz. Peki bunun için ne yapmanız gerekiyor?

Öncelikle Galaxy S5 veya Galaxy Note 3 ile telefon arama ekranındayken *#0*# yazın.
Ardından ekrana gelen görüntüyü muhtemelen ilk kez görüyor olacaksınız. Peki bu ekranda neler yapabilirsiniz?

Android telefonların gizli menüsü
Telefonun test aşamasında kullanılan bu kodlar ile birlikte örneğin Red butonuna tıklayarak ekranı kıpkırmızı yapabiliyorsunuz.
Vibration ile birlikte telefonun titreşimini anında hissedebilirsiniz.
LED butonuna tıkladığınızda telefonunuzun LED ışığı yanar ve farklı renklere dokundukça geçiş yapabilirsiniz.
Touch ile birlikte telefonun dokunmatik arayüzünün hassasiyetini görebilmeniz mümkün.
Speaker ile birlikte ise telefonun ses kalitesini ölçebiliyorsunuz.
MegaCam ile kameranızı açabilirsiniz.
Bu tuşlardan herhangi birine bastıktan sonra geri dönmek isterseniz tekrar ekrana dokunmanız yeterli.
İşte telefonlarda kullanabileceğiniz pek de bilinmeyen diğer kodlar... (Kodların tüm Android telefonlarda çalışmayabileceğini de hatırlatalım) 

IMEI Numarası görüntüleme: *#06#
Yazılım ve donanım bilgisi görme: *#12580*369#
RAM Bellek versiyonu görüntüleme: *#*#3264#*#*
Dokunmatik ekran versiyonu görüntüleme: *#*#2663#*#*
Servis modunu aktive etme: *#*#197328640#*#*
Alan testi: *#*#7262626#*#*
Format atma: *2767*3855#
Fabrika ayarlarına geri dönme: *#*#7780#*#*
Titreşim ve arka ışık testi: *#*#0842#*#*
Detaylı kamera bilgisi görme: *#*#34971539#*#*
Sistem boşta modu: *#9900#
Ses test etme: *#*#0289#*#* veya *#*#0673#*#*
Wifi test etme: *#*#232339#*#* veya *#*#528#*#* veya *#*#526#*#*

Kaynak: hur riyet

25 Şubat 2015 Çarşamba

Bilinmeyen numaralardan korunmak için 6 cep telefonu uygulaması

Bilinmeyen numara. Akılllı telefonunuzda bugün ikinci kez gördüğünüz bir uyarı. Telefon titreşimde, ama bu uyarıyı son kez görmeyeceğinizden de eminsiniz. ''Aman, gereksiz bir telefon'' diyorsunuz. Peki ya değilse, ya gerçekten çok önemli ve acilse. Hiç merak etmiyor musunuz?



Bilinmeyen numara çağrılarının büyük bölümü pazarlama şirketlerinden geliyor. Aramalarını istemediğiniz şirketlerden; belki de hiç ilgilenmediğiniz konularda.
Ama öte yandan da, telefon rehberinizde kayıtlı olmayan bir numara da olabilir bu. Bu ihtimali dikkate alarak yanıt verirsiniz muhtemelen, sonra da arayan pazarlama şirketi çıkar.
Buna maruz kalmamak için bilinmeyen numaraları tespit eden akıllı telefon uygulamalarını cihazınıza yükleyebilirsiniz. Sizin için bu uygulamalardan altısını inceledik.

 TrapCall
Bu uygulama hem Apple hem de Android işletim sistemlerinde kullanılabiliyor. Teltech tarafından üretilmiş. Şirketin merkezi ABD'de New Jersey eyaletinde. Cihazına indirirken ücret ödemiyorsunuz. Ama 'arayan numarayı tespit etme' hizmetinden yararlanmanın maliyeti ayda 5 dolar civarında. Telefonunuz bilinmeyen bir numarayla çaldığında kapat tuşuna iki kez bastığınızda reddediliyor. Uygulama derhal size arayan numarayı gösteren bir mesaj gönderiyor. Numaranın kullanıldığı adres de sistemin içindeyse size gönderiliyor. Ayrıca istemediğiniz numaralardan oluşan bir 'kara liste'yi engellemenize olanak sağlıyor. Yazılımın tanıtımında konuşan şirketin yönetim kurulu başkanı Meir Cohen, ''Casuslar ya da teknoloji fanatikleri için tasarlanmadı bu uygulama'' görüşünü dile getiren şirketin yönetim kurulu başkanı Meir Cohen, ''Bilinmeyen numaralar tarafından aranmaktan nefret eder herkes. Hepimiz arayanın kimliğini ve kabul ya da reddetme seçeneğimizin olduğunu bilmek isteriz'' diyor.

TrueCaller

Bu uygulamanın yaratıcısı olan İsveç şirketi True Software Scandinavia AB, dünya genelinde 85 milyon kullanıcısı olduğunu söylüyor. Android, iOS, Blackberry ve Windows işletim sistemleri uygulamaları ücretsiz indirebiliyor. Yazılım internet sitesi aracılığıyla da kullanılabiliyor. Geçmişte tespit edilmiş milyonlarca telefon numarası taranarak işleyen bir sistem. Uygulama, bu numaraları tespit ettikten sonra, istenmeyen aramaları önlemek için engelleme fonksiyonunu devreye sokuyor. Uygulamanın internet sitesi, arayan numaraya ilişkin fotograf ve yorumları da içeren ek bilgileri de kullanıcıların hizmetine sunuyor.
Contactive

Bu ücretsiz uygulama, Klink adlı şirketin kurucusu olan İspanyol Iñaki Berenguer'in fikri, 2013'te tasarlanmış. Berenguer, yakınlarda İngiliz şirketi Thinkingphones'u da satın almıştı. 600 milyon telefon numarasından oluşan bir veri tabanı olduğunu savunan uygulamanın tasarımcılarına göre, Contactive, bilinmeyen numarayı tanımlayabilmek için Facebook, Twitter, LinkedIn ve WhatsApp gibi sosyal paylaşım ağlarını da tarayabiliyor. Uygulama üstelik bu tarama işlemini bir kaç saniye içinde tamamlıyor.
Track Caller Location
ABD ve İngiltere'de büroları bulunan Smartlogic'in üretimi olan uygulama Ekim'den bu yana kullanımda ve ücretsiz olarak indirilebiliyor. Uygulamayı kullanmak için internete bağlı olmanız gerekmiyor. Önceki uygulamalardaki fonskiyonlara ek olarak Track Caller Location'la GSM bağlantınızın olması yeterli. Dolayısıyla, diğerlerinden daha yaygın kullanılma olanağı var uygulamanın.

Whoscall
Bu uygulama da, bir kaç saniye içinde dev bir veri tabanını araştırabiliyor. Tayvan merkezli şirket olan Gogolook, 20 milyon telefon görüşmesini filtreleyebildiğini ve 500 binden fazla 'dürüst olmayan' ya da 'başağrısı' olarak görülebilecek telefon aramasını tespit ettiğini söylüyor. Contactive gibi, 600 milyon numaradan oluşan bir veri tabanını eşleştirerek arayanın kimliğini tespit etmeye çalışıyor. İstenmeyen numara tespit edildiğinde de kullanıcı söz konusu arayanın telefon ya da mesajla ulaşma yollarını engelleyebiliyor.

Whos Calling?

Tasarımcısı BadAix olan uygulama Whoscall'a benzer bir yazılım. İki yazılım arasındaki fark ise, Whos Calling'in WhatsApp metinlerinin gerçek ismini vermemiş olsa da göndericisini de tespit edebilmesi. Uygulama ayrıca Facebook ve diğer sosyal paylaşım sitelerinden gelen mesajları saptayabiliyor. Telefon rehberinizi esas alarak bir 'kara liste' oluşturmanıza olanak sağlıyor uygulama.

Kaynak: hur riyet

F ve Q'dan sonra sıra E Klavye'de!

F ve Q'dan sonra sıra E Klavye'de!

Boğaziçi Üniversitesi Türkçeye uygun ergonomik ve optimal bir klavye geliştirdi: E Klavye. On parmak yazım ilkeleri göz önüne alınarak hazırlanan klavye, hızlı yazım performansının yanı sıra sağlık ve konfor açısından da kullanıcılara avantaj sağlayacak.

Boğaziçi Üniversitesinde Türk diline özel, ergonomik ve performans artırıcı yeni bir klavye geliştirildi. Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Ekşioğlu’nun liderliğinde yaklaşık üç yıldır yürütülen bilimsel araştırmalar sonucu geliştirilen ve TÜBİTAK tarafından da desteklenen klavye geliştirme projesinde patent alma aşamasına gelindi.

Projenin çıkış noktasının klavye üzerindeki harflerin ergonomik yerleşimini araştırmak olduğunu aktaran Doç. Dr. Mahmut Ekşioğlu, iyi bir klavye tasarımında en önemli ölçütün harflerin klavyedeki dağılımı olduğunu belirtti. Ekşioğlu, harflerin parmak kapasite ve hareketlerine göre en uygun dağılımının yazım performansını artırdığı gibi; aynı zamanda sağlık ve konfor açısından da daha rahat kullanım sağladığını belirtti.

Mahmut Ekşioğlu, klavyede harf yerleşim düzeninin optimal olmaması durumunda kullanıcının yazım performansı açısından sorun yaşayabileceği gibi, aynı zamanda özellikle el ve bileklerde karpal tünel sendromu, tenosinovit gibi kas-iskelet sistemi hastalıkları riski ile karşı karşıya kalabileceğine dikkat çekerek “ Bu hastalıklara maruz kalan kişiler hem çalışamaz duruma gelir ve hem de ızdırap çekerler. Bu da ülke ekonomisi ve yaşam kalitesi açısından önemlidir” dedi.

Proje kapsamında, farklı yaş gruplarından yetişkinlerle yürütülen araştırmalar sırasında, ergonomik ölçütlerin deneysel çalışmalarla belirlendiğini anlatan Ekşioğlu, laboratuvar deneyleri ile her parmağın tek tek tuş basım hızının bulunarak hız kapasitelerinin tespit edildiğini belirtti. Ekşioğlu şöyle devam etti: ‘’Parmakların ikili kombinasyonları ile ilgili deneyde ise iki tuşa ardı ardına basmak için geçen ortalama süreleri ölçtük. Ayrıca, Türkçedeki harf ve harf çiftlerinin ardışık kullanım sıklıklarını belirledik. Bu verileri geliştirdiğimiz optimizasyon modelimizde girdi olarak kullandık. Modelin çözümü ile elde ettiğimiz 152 klavye yerleşiminden en iyi üç aday klavye yerleşimini, ikisi deneysel, üç ayrı doğrulama testine tabi tuttuk ve F ve Q klavyelerle performans ve sağlık ölçütü açısından karşılaştırdık. Bu testlerden birinde sensörlerle donanmış bir çift ´hareket yakalayıcı veri eldiveni´ kullandık ve tendon hareket mesafelerini ölçtük. E klavye, tipik bir Türkçe metni, F ve Q klavyeden önemli derecede daha az tendon hareketi ile yazmayı sağladı.  Tendon hareket miktarı fazlalığının el-bilek kas iskelet hastalıkları için bir risk teşkil ettiği bilinmektedir. E klavye, optimizasyon sonuçları ve Dvorak klavye tasarım ilkelerine göre karşılaştırma, tendon hareket deneyi ve yazım hızı deneylerinde F ve Q klavyeden daha başarılı bulundu.’’

Birçok dünya dili için ergonomik ve optimal klavye yerleşimleri oluşturma çabalarının yıllardan beri araştırmacılar tarafından yürütülmekte olduğunu belirten Ekşioğlu, günümüze kadar geliştirilen klavyelerin hiçbirinde ergonomik ölçütlerin deneysel verilere dayanmadığını ifade etti.

‘’Türkçe için biz bunu başarmış durumdayız. Büyük bir özgüvenle söyleyebilirim ki, E klavye, dünyada hem deneye ve hem de matematiğe dayanan ve aynı zamanda doğrulama testleri yapılmış ilk ve tek bilimsel klavyedir. Biz ülkemiz için E klavyeyi geliştirmekle kalmadık, dünyaya da ergonomik ve optimal klavyeler geliştirme yöntemimizi hediye ediyoruz. Bizim yöntemimizi kullanarak diğer birçok dünya dili için ergonomik ve optimal klavyeler kolayca geliştirilebilecektir’’ diyen Mahmut Ekşioğlu, Türkçe için geliştirilen ilk klavye olan F Klavye’nin, 1950´lerin Türkçesine ve şartlarına göre geliştirilmiş olduğunu ve Q klavyeye göre daha başarılı bir klavye olduğunu da belirtti.

F Klavye’nin geliştirilmesinde kullanılan bilimsel yöntemin ne olduğuna dair literatürde hiç bir veriye rastlamadıklarını sözlerine ekleyen Ekşioğlu, ‘’1950´ler ergonomi ve optimizasyon tekniklerinin Avrupa ve ABD´de uygulanmaya konduğu başlangıç dönemleriydi. Ayrıca, F Klavye’yi oluşturmada kullanılan Türkçe harf sıklıkları, Türkçe Ulusal Derlemi’ne göre değil; 1950´lerin TDK sözlüğüne göre tespit edilmiş ve harf çiftlerinin sıklıkları kullanılmamış. Yazım yükü parmaklara kapasitelerince dağıtılmamakta ve işaret parmaklarına aşırı yüklenilmektedir. Sonuç olarak, F Klavye, Dvorak klavye yerleşim ilkelerinin kısmen uygulanması ve deneme-yanılma yoluyla oluşturulmuş bir klavye görünümündedir’’ tespitini dile getirdi.
Kaynak: hur riyet

Hacker'lar Google'ın Vietnam sayfasını çökertti

Hacker'lar Google'ı çökertti

Sony'e yaptığı siber saldırılarla bir süre önce adını sıkça duyduğumuz Lizard Squad isimli hacker grubu, şimdi de Google'ın Vietnam web sitesini çökertti.

Şu an erişilebilir durumda olan google.com.vn'nin çökmesi, birçok kullanıcıyı kızdırdı. Saldırıyı Twitter hesaplarından birinde duyuran hacker grubu Lizard Squad, Google'a neden saldırdığı konusunda herhangi bir ipucu vermedi. "DNS zehirleme" yöntemiyle gerçekleştirilen saldırı, sitenin kısa bir süre devre dışı kalmasına neden oldu. Bu süre içinde sayfayı açanlar, yukarıda gördüğünüz sayfayla karşılaştılar.

DAHA ÖNCE SONY'NİN BAŞINI AĞRITTI
Lizard Squad, geçtiğimiz sene PlayStation Network ve Xbox Live'i hack'lemiş, saldırıların Noel sırasında gerçekleşmesi, tatilini oyun oynayarak geçirmek isteyen kullanıcıları çileden çıkarmıştı. Bu yaşananlar ise grup hakkında son duyduklarımız olmayacak gibi görünüyor.
Kaynak: hur riyet

GTA V 14 Nisan'da geliyor

GTA V 14 Nisan'da geliyor


Çıktı çıkacak diye beklerken bilgisayarlara gelmesi dört gözle beklenen video oyunu GTA V'in çıkış tarihi yine ertelendi. 24 Mart olan tarih 14 Nisan'a kaydırıldı.

Geçtiğimiz yıllarda PS3 ve Xbox 360 için çıkan GTA 5, daha sonra yeni nesil konsollara yani PS4 ve Xbox One için çıkmıştı. İlk çıkışından bu yana PC oyuncularının beklediği GTA 5, artık sayısını bilemediğimiz bir erteleme daha aldı.
Rockstar Games, yaptığı resmi açıklamayla beraber GTA 5'in çıkış tarihini 20 gün ileri bir tarihe aldığını duyurdu. Yani oyun 24 Mart yerine 14 Nisan'da çıkacak.

Bu arada Rockstar, oyunun minimum ve önerilen sistem gereksinimlerini de paylaştı;
Minimum spesifikasyonlar:
İşletim sistemi: Windows 8.1 64 Bit, Windows 8 64 Bit, Windows 7 64 Bit Service Pack 1, Windows Vista 64 Bit Service Pack 2* (*Vista'da Nvidia kart öneriliyor)
İşlemci: Intel Core 2 Quad CPU Q6600 @ 2.40GHz (4 işlemci) / AMD Phenom 9850 dört çekirdekli işlemci (4 işlemci) @ 2.5GHz
Bellek: 4GB
Grafik kartı: NVIDIA 9800 GT 1GB / AMD HD 4870 1GB (DX 10, 10.1, 11)
Ses kartı: %100 DirectX 10 uyumlu
HDD alanı: 65GB
DVD sürücüsü
Önerilen spesifikasyonlar:

İşletim sistemi: Windows 8.1 64 Bit, Windows 8 64 Bit, Windows 7 64 Bit Service Pack 1
İşlemci: Intel Core i5 3470 @ 3.2GHZ (4 işlemci) / AMD X8 FX-8350 @ 4GHZ (8 işlemci)
Bellek: 8GB
Grafik kartı: NVIDIA GTX 660 2GB / AMD HD7870 2GB
Ses kartı: %100 DirectX 10 uyumlu
HDD alanı: 65GB
DVD sürücüsü

Kaynak: hur rriyet

14 Şubat 2015 Cumartesi

Outlook Sürekli Parola Soruyor Outlook Parolayı Kaydetme Ayarı İşlevini Yerine Getirmiyor

Outlook Sürekli Parola Soruyor.Outlook Parolayı Kaydetme Ayarı İşlevini Yerine Getirmiyor

Windows Vista ve 7 için ;
Başlat > Çalıştır’a aşağıdaki satırı yazarak klasörü açın.
%userprofile%\AppData\Roaming\Microsoft\Protect



Açılan klasörde bulunan S-1 ile başlayan klasörün ismini değiştirin.Bu isim değişikliğinden sonra Outlook u tekrar başlatın ve tekrar parolanızı girin.
Windows XP için ;
Başlat > Çalıştır > Regedit den aşağıdaki anahtarın üzerine sağ tuş VER yöntemi ile anahtarın bir yedeğini aldıktan sonra S-1 ile başlayan anahtarı silin.
HKEY_CURRENT_USER\Software\Microsoft\Protected Storage System Provider
Anahtarı silmenize izin verilmiyorsa , S-1 ile başlayan anahtarın üzerine sağ tuş izinler diyerek anahtara gerekli izinleri verin.
Umarım yararlı olmuştur.
Kaynak:ceyhuncamli

Windows 8.1 Güncelleştirme Sonrasında Vmware Workstation 10 “not enough physical memory” hatası

Windows 8.1 Güncelleştirme Sonrasında Vmware Workstation 10 “not enough physical memory” hatası

Vmware workstation 10 üzerinde sanal makine çalıştırmayı denediğimde “not enough physical memory” şeklinde bir hata mesajı ile karşılaşıyordum. Sorunun sebebini araştırdığımda Windows 8.1 güncelleştirmelerinden birinin bu soruna sebep olduğunu öğrendim. (KB2995388)

Sorunun çözümü için “Control Panel => Programs => Programs and Features” bölümünden View installed updates seçeneği tıklanır ve Windows 8.1 Update KB2995388 sistemden kaldırılır. Ardından bilgisayarınızı yeniden başlatmanız gerekmektedir. Bilgisayarınız yeniden başlatıldıktan sonra sanal makinelerinizi sorunsuz biçimde çalıştırabilirsiniz.


Kaynak: ceyhuncamli

Raspberry Pi 2 performans testinde!



Yeni minik bilgisayarımız Raspberry Pi 2'nin, bir önceki Pi'den ne kadar hızlı olduğunu test ettik!


raspberry pi 2, raspberry pi, B+, bilgisayar, windows


İlk Raspberry Pi bundan üç sene önce ortaya çıktığında, onun bu denli ilgi göreceğini kimse tahmin etmemişti. Ancak Raspberry Pi, şu an itibariyle piyasadaki en popüler tek kartlı bilgisayar ve onu taklit eden birçok firma var.
Yeni tanıtılan Raspberry Pi 2 ise beklenen donanımsal geliştirmeleri niyahet sunuyor. Raspberry Pi 2 elbette tek başına işlemiyor, güç için kendi micro USB kablonuzu, ihtiyaca göre klavye ve farenizi edinmeniz gerekiyor.
Raspberry Pi, yola 256MB RAM ile başlamış, B ve B+ sürümünde 512MB'a yükseltilmişti. İki model de ARM v11 700Mhz işlemciye sahipti. Raspberry Pi topluluğu, bu kaynaklarla harika işler çıkardılar. Ancak uzun zamandır beklenen güncelleme sonunda geldi.
Raspberry Pi 2, tek çekirdekli ARM11 yerine 800MHz'te çalışan dört çekirdekli Cortex-A5işlemciyle geliyor. Bu işlemci, yeni Raspberry Pi'yi önceki modele göre 6 kata kadar hızlandırabiliyor. Yeni kartın RAM miktarı da ikiye katlanarak 1GB'a yükseltilmiş. Donanımın geri kalanıysa B+ ile hemen hemen aynı. Videocore GPU, 40-pin GPIO, dört USB 2 portu ve 10/100 Ethernet portu, yerini koruyor.
Raspberry Pi 2'nin ölçüleri de B+ ile aynı. Dolayısıyla B+ kasanız varsa yeni Pi için yenisini almanıza gerek yok.
Kaynak: chip

Asteroids ile, 35 yıl sonra yeniden...



35 yıl önce ortalığı kasıp kavuran efsane oyun; geri dönmeye hazırlanıyor!


Asteroids, Outpost, Atari, oyun, bilgisayar


1979 yılında ortaya çıktığında ortalığı kasıp kavuran, tarihin en önemli oyunlarından biri olarak kabul edilen Atari oyunu Asteroids, firmanın aldığı karar ile bir kez daha gündeme geliyor. 35 yaşını dolduran oyun, firma tarafından yenilenerek, "gök taşları üzerinde bir hayatta kalma oyunu" olarak geri gelecek.
Atari'nin konu hakkındaki açıklaması, yenilenen Asteroids oyunu Asteroids: Outpost'u bir yenileme olarak tanımlasa da, resmi açıklamadan gözükene göre durum tam olarak böyle olmayabilir. Bu yeni oyun içerisinde oyuncular maden kazarak, üslerini inşa ederek ve savunarak servetlerini büyütecekler. Yani aslında karşımızda yepyeni bir oyun duruyor. Devasa bir asteroidin üzerindeyken, oyuncular asteroidi keşfetmenin, kaynak toplamanın, cevherleri için araştırmanın, ekipman üretmenin ve arazilerini geliştirmenin zorlukları ile karşılaşarak özel üslerini inşa edecekler. Bu arada üssünüzü, tepenize yağacak olan asteroidlerden korumanız da gerekecek.
Atari CEO'su Frederic Chesnais'in basın açıklamasında söylediği üzere Asteroids, Atari'nin simge olmuş oyunlardan biri ve firma, bu oyunu günümüzün dijital oyun dönemine taşımak istiyor. Oyun içerisinde eski oyuna benzer şekilde "asteroidleri patlatma yeteneği" bulunurken, oyun sistemi ve oynama şekli tamamen değiştirilerek, günümüze ayak uydurulmaya çalışılıyor.
Kaynak: chip

Windows 10'dan kurtarma aracı hazır!



Windows 10 Teknik Ön izleme sürümünü cebine kuran ama geri dönmek isteyenler... Bu müjde sizin için!


Araç diğer Windows Phone 8 ve 8.1 cihazlarını da görüyor windows 10, telefon, microsoft, kurtarma

Windows 10'un telefonlara özel önizleme sürümü, dün belirli Lumia'lar için sunulmaya başlanmıştı. Güncelleme, sadece Lumia 635, 636, 638, 730 ve 830'da çalışsa da aslında Microsoft, Windows 10'u tüm ceplere aynı anda sunmayacağını söylemişti.
Şimdiye Microsoft'un bir sözünü daha tuttuğu, telefonlara özel Windows 10 Teknik Önizleme için kurtarma aracını indirmeye sunduğu ortaya çıktı. Araç sayesinde güncellemeyle ilgili ciddi sorun yaşayan kullanıcılar, Windows Phone 8.1'e geri dönüş yapabiliyorlar.
Windows Phone Recovery Tool 1.0.4, bir Windows 8.1 uygulaması görünümüne sahip ve Microsoft'un sunucularından indirilebiliyor. Uygulamanın stili, muhtemelen onun Windows Mağazası üzerinden yayınlanacağını gösteriyor.
Araç henüz duyurulmadığı için herhangi bir dökümantasyonu da yok, ancak onu deneyen kullanıcılar çalıştığını söylüyorlar. Microsoft Windows Phone Recovery Tool 1.0.4'ü Microsoft üzerinden indirmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Kaynak: chip

Facebook "albüm silme" açığını hemen kapattı!



Eğer Facebook hızlı davranmasaydı, tüm fotoğraflarınız bir anda uçup gidebilirdi...


Sadece ID ile İstenen albümü silmek mümkündü facebook, açık, albüm, sil, ID

Facebook, hacker'ların fotoğrafları uzaktan silmesine olanak tanıyan bir açığı sadece iki saat içinde kapattı.
Facebook dışındaki bir geliştirici tarafından keşfedilen açık, Facebook'un Graph API'sında bulunuyor. Bu API, geliştiricilerin uygulamalarda ve yazılımlarda Facebook verilerine ulaşmasına izin veriyor. Geliştirici Laxman Muthiyah ise Perşembe günü blog'unda paylaştığı yazıdaAPI'nın kendisine ait olmayan fotoğrafları silmeye izin verdiğini yazmıştı. Geliştiriciye göre API'yı kullanarak herhangi bir kurbanın albümünü silmek için, albümün ID (kimlik) numarasını bilmek yetiyordu.
Muthiyah, durumu Facebook'a bildirdiğini ve sosyal ağın çok hızlı davranarak, sorunu 2 saatte çözdüğünü söylüyor. Bu açığı bulup Facebook'a raporlayan Muthiyah, onarımın ardından Facebook'tan 12.500 dolarlık bir ödül elde etti. Facebook'un sorun ve açıkları bulan geliştiricilere miktarı 500 dolar ile 33.000 dolar arasında değişen ödüller dağıttığı biliniyor.
Facebook, açığın kötüye kullanıldığına dair bir işaret görmediğini söylüyor. Dahası açıktan faydalanmak için fotoğraf albümünün ID'si gerektiğinden, ID'yi elde edebilmek için bu albümün gizlilik özelliklerinin sizin göreceğiniz biçimde ayarlanmış olması gerekiyordu. Kapatılan güvenlik açığı, Facebook hesabının herhangi bir bölümüne erişim olanağı da tanımamaktaydı.

Kaynak: chip

12 Şubat 2015 Perşembe

ABD, meğer 4 yıldır "içerideymiş!"

ABD'nin, büyük Sony hack'inde neden hemen Kuzey Kore'yi suçladığı, bu haberle daha da netleşti!

Her şey bu resimle başlamıştı... Sony, Kore, Kuzey, NSA, hack, casus, siber saldırı

New York Times'ın haberine göre, geçen yılın sonuna damga vuran Sony Pictures hack'i aslında engellenebilirdi. Çünkü gazetenin iddiası, NSA'in yıllardır Kuzey Kore ağları içerisinde bir yere sahip olduğu ve Sony Pictures Entertainment saldırısının izleri ile karşılaştığı yönünde.
Gazetenin söylediğine göre ABD ulusal güvenlik dairesi NSA, en azından son dört yıldır Kuzey Kore, Çin ve Malezya'da bulunan, hacker'ların cirit attığı gizli ağlara sızmış durumda. ABD'nin, bilgisayar güvenliği uzmanlarının şüphelerine rağmen, neden saldırılardan çok kısa bir süre sonra Kuzey Kore'yi suçladığını, bu iddia ekseninde anlamak aslında daha kolay.
Sony saldırısı, terabyte'larca hassas verinin çalınması ile sonuçlandı ve bu verilerin arasında filmlerin ön-yayın kopyaları, çalışanların gelirleri, kişisel verileri, firma içi e-postalar ve benzeri pek çok şey de bulunmaktaydı. Ayrıca bu saldırının sonunda firmanın sahip olduğu bilgisayarların pek çoğu, yıkıcı bir kötü amaçlı yazılım ile etkisiz hale getirildi.
Kendilerini Guardians of Peace (Barışın Muhafızları) olarak adlandıran grup, saldırıların sorumluluğunu üstlendi ve saldırıların kısa bir süre ardından, basın araçlarına ulaşarak çalınan belgelerin bulunduğu linkleri gönderdiler. Amaçları ise, Kuzey Kore liderine suikastı konu eden "The Interview" filminin yayınlanmaması engellemekti.

Kaynak: chip

Microsoft, yama hatalarında kendini aştı!

Microsoft'un "kaş yapayım derken göz çıkartan" yamalarına bir yenisi daha eklendi; PC'ler kilitlendi

Microsoft, yama, windows, KB3001652, kilit, çökme, hata

Microsoft'un her salı yayınladığı yamalar artık gerçek bir macera ve heyecan unsuru olarak kullanılıyor ve bilgisayarlarının sağlığı ile Rus ruleti oynamayı sevenler, güncellemeleri yükle linkine bastıktan sonra tırnaklarını yiyerek ve ekran önünde hangi sürprizle karşılaşacaklarını merak ederek bekliyorlar.
Dün yayınlanan KB 3001652 numaralı Windows yaması da, daha yükleme aşamasında kullanıcıların PC'lerini kilitlemeye başladı. Visual Studio 2010 Tools için yamalar barındıran güncelleme sırasında bilgisayarları kilitlenenler şimdi Microsoft forumlarında yana yakıla dert anlatmaya çalışıyorlar.
Microsoft yamayı geri çekmiş bulunuyor ve bu son birkaç ay içindeki üçüncü yama geri çekme olayı. Sorun yaşayanlara ise çözüm için şimdilik bir çare bulunmuş değil.
Herkese, Windows güncellemeleri sırasında bol şanslar diliyoruz.
Kaynak: chip





11 Şubat 2015 Çarşamba

Imgur Pro artık bedava

Çevrimiçi en büyük fotoğraf platformlarından biri olan Imgur, ücretli versiyonunu kaldırdı. Kullanıcılara arşivlerinde sınırsız fotoğraf saklamak gibi birçok yeni imkan sunuldu.
IMGUR PRO ARTIK BEDAVA


Reddit için içerik paylaşım hizmeti olarak tasarlanan ve ardından hızla büyüyen Imgur, ücretli versiyonu olan Imgur Pro'yu kaldırdı. Yıllık 24 dolar ücret isteyen hizmetin sunduğu özellikler tüm kullanıcılara bedava olarak sunuldu.

Kullanıcılar için tek olumsuzluk, para ödeyerek kaldırılabilen reklamların da artık herkesin ekranında belirmesi olacak.

Imgur Pro özelliklerini kullanmaya başlayacak üyelerin göreceği değişiklikler şu şekilde:

- Bedava üyelikler en fazla 225 fotoğraf saklama hakkı verirken, kullanıcılar arşivlerinde artık sınırsız fotoğraf bulundurabilecek.

- Kullanıcılar Imgur'un analitik araçlarına erişim şansı bulacak ve fotoğraflarına kaç kişinin baktığı gibi istatistikleri görebilecek.

- Pro kullanıcıları için 10 MB olan maksimum fotoğraf boyutu, bedava kullanıcılar için geçerli olan 5 MB'a indirildi. GIF formatındaki içerikler ise 200 MB boyuta ulaşabiliyor.

Imgur, son bir ay içinde ücretli üyelik yaptıranlara paralarının geri ödeneceğini belirtti.

Kaynak: TechCrunch

Sosyal medya fanatikleri Facebookkent'te yaşayabilecek

Facebook fanatiklerine özel kent




Kimileri Facebook'a tamamiyle bağımlı olduklarını ve sürekli sayfalarını kontrol etmeden duramadıklarını söylüyor. Peki ya Facebook fanatikleri için bir yaşam alanı oluşturulmasına ne dersiniz?


Şirketin planları gerçekleşirse Facebook'suz yapamayanlara Facebookkent'te kalma yolu açılabilir.

Facebook, Silikon Vadisi'nde bir kilometre kareye yakın bir arazi satın aldı. Silikon Vadisi'nde iş dünyasına dair haberler veren yayın organına göre, Facebook, sadece bir şirket yerleşkesi kurulamayacağı, kurulacak merkezin toplumla bütünleştirilmesi gerektiği inancında.

Facebook sözcüsü BBC'ye yaptığı açıklamada "Bu alım bizim geleceğimize, Menlo Park'ın geleceğine yönelik yatırım. İyi bir komşu olmak bizim için çok büyük önem taşıyor. Önümüzdeki aylar ve yıllar çerçevesinde kent yetkilieri ve toplum önderleriyle yerel öncelikler konusundaki diyaloğumuzu sürdüreceğiz." dedi.
Gerçek şu ki, Facebook'un söz konusu arazide ne yapacağını ve çalışanların ve yerel halkın şirket genel merkezinin yanı başında yaşayabileceği büyük boyutlu bir Facebookkent kurup kurmayacağını söylemek için henüz erken.
Bu araziyle ilgili herhangi resmi plan çizilmedi. Facebook'un taşınması da için birçok yıl alabilir. Ama bir Facebookkent kurulmasının düşünüldüğü doğru.

Kaliforniya'da Menlo Park yakınındaki toprakların sahibi olan Facebook, yıllardır bölgede en büyük istihdamı sağlayan şirklet.

Bölgede yaşayanların dörtte birinden fazlası Facebook'ta çalışıyor.
Aslında şirketlerin çalışanları için yaşam alanları oluşturması yeni bir olgu değil.

Geçmişte İngiltere'de bir sabun imalat şirketi Wirral'de Port Sunlight kentini kurmuştu. Birmingham'da da Bournville çikolata şirketi için bir kent kurulmuştu.

Facebook'un bir yerleşim alanı kurarak bulunduğu bölgeye de bir katkıda bulunmuş olacağı düşünülüyor.

Facebook ve bilişim teknolojisiyle ilişkili diğer şirketler uzun süredir bulundukları yerlerde konut fiyatlarının artmasına ve yöre sakinlerinin konut sahibi olma yoluna bir türlü adım atamamasına neden olmakla suçlanmakta.

Kaynak: hurriyet

10 Şubat 2015 Salı

Enoc’ta görev değişikliği

Enocta’nın Teknoloji ve Üründen Sorumlu yeni Genel Müdür Yardımcısı Emre Tok oldu. Tok, Enocta’nın yeni teknoloji ve ürün geliştirmelerinden sorumlu olacak.
1999’un Şubat ayında Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden Endüstri Mühendisi olarak mezun olduktan sonra aynı yılın Nisan ayında Koçbank IT’de kariyerine başlayan Emre Tok, iki buçuk yıl boyunca Alternatif Bank Organizasyon ve İş Süreçleri bölümünde bankanın yeniden yapılandırılması sürecinde aktif olarak görev almıştır. Tok ayrıca, Yeditepe Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı yapmıştır ve Kadir Has Üniversitesi’nde Finans Doktorasına devam etmektedir.
2002-2007 yılları arasında Turkcell’de sırasıyla Pazarlama, Özel Müşteriler, Katma Değerli Mobil Servisler ve İnternet İş gruplarında takım ve birim yöneticiliği yapmış ve bu süreçte İşletme yüksek lisansını tamamlamıştır.
Askerlik görevini bitirdikten sonra 2007-2008 yılları arasında TTNET’te Ürün Geliştirme Müdürü olarak çalışmış ve TTNET Müzik, Video ve Oyun servislerini geliştirmiştir.
2008 Ekim ayından itibaren Microsoft Türkiye İnternet İş Grup Yöneticisi olarak Garanti Bankası, Starbucks, Coca-Cola, İzlesene.com, AVEA ve Turkcell gibi firmalarla özel proje ve ürünler geliştirdiği görevinden sonra, 2011 Mart ayında Microsoft İngiltere’ye transfer olan ilk Microsoft Türkiye çalışanı olmuştur.
Yaklaşık dört yıldır Microsoft İngiltere’de Bing, OneDrive ve Outlook.com ürünlerinden sorumlu Kıdemli Ürün Pazarlama ve İş Ortaklıkları Müdürü olarak görev yapmıştır. Tesco, Daily Mail ve General Electric gibi firmalarla proje ve iş ortaklıkları projelerinde çalışmıştır. Emre Tok, aynı zamanda Microsoft ülkelerinin tamamı için 2014 Dünya Kupası projesini koordine etmiştir.

Kaynak: btnet

Özel hayatımız gizliliğini kaybettimi

F-Secure Labs’in yaptığı araştırmaya nezdinde teknolojiyi kullanırken, sadece suçlular ve istihbarat örgütlerinin yakın takibi altında olmuyorsunuz. Tahmin edilenden daha fazla, kişi sizi takip ediyor.







F-Secure Labs’a göre, dünyadaki en popüler 100 URL’nin sadece yüzde 15’i kullanıcılar tarafından erişiliyor. Geri kalan yüzde 85lik kısım, sizin ziyaret ettiğiniz siteleri takip eden üçüncü parti yazılımlar tarafından takip ediliyor. En önemli olarak betimleneni, bu üçüncü parti sitelerin büyük çoğunluğu sizi takip ederken, alışkanlıklarınız ve ziyaret ettiğiniz siteler hakkında profilinizi oluşturuyor. Farkında olunmasa bile bu takipçi sitelerini hergün milyonlarca kişi kullanıyor. Sizin hakkınızda toplanan bilgilerden ise, reklamcılık ve pazarlama sektöründe faydalanılıyor.
Kendinizi korumak adına ise, F-Secure’in özel hayatı korumak amacıyla geliştirdiği çözümü Freedome, dünya çapındaki milyonlarca akılı telefon, tablet ve masaüstü bilgisayarı tek tuşla koruma olanağı sunabiliyor. Freedome bu bağlamda, dünya çapında 900 milyon yasadışı takip isteğini engelledi. Freedome ’un Windows sürümü, tek üyelikle kullanıcılara, kendilerini yasadışı takip sistemlerine, hackerlara ve istihbarat örgütlerine karşı hem bilgisayarda hem de mobil cihazda korunma imkanı tanıyor.
Windows için Freedome sürümü, kullanıcıların arama motorlarında yaptığı işlemlerin takip edilmesini engelleyen bir Gizli Arama özelliği de sunuyor. Gizli Arama özelliği ile, yapılan aramalar ve kullanılan kelimeler arama motoruna anonim olarak ulaştırılıyor. Freedome gerçek IP adresini gizleyerek sürekli anonim kalınmasını sağlıyor.
F-Secure Tüketici Güvenliği Başkan Yardımcısı Samu Konttinen konuyla ilgili şöyle konuştu: “F-Secure, arama motorlarının gücünü özel hayata saygı ile birleştiriyor. Böylece özel bilgileriniz güvende kalıyor. Ailenizin bile tüm arama geçmişinizi öğrenmesini istemiyorsunuzdur. Peki, bu bilgiyi niye başkalarına sunasınız ki?”
Mahremiyet geri isteniyor
Edward Snowden’in, NSA ve istihbarat örgütlerini deşifre ettiği Snowden Devrimi’nden beri, kullanıcıların İnternet’e bağlı cihazlarında hangi tür bilgileri bulundurdukları hakkında daha bilinçli olmaya başladığı belirtiliyor.
Pew Araştırma Merkezi’nin İnternet Projesi’ne katılan yetişkinlerin yüzde 91’i, tüketicilerin kişisel bilgilerin şirketler tarafından toplanış biçimlerine karşı kontrollerini kaybettiğini düşünürken, bu kişiler, ilgili soruya “katılıyorum ya da “kesinlikle katılıyorum” cevabını veriyor.
Konttinen konuyla ilgili; “Kullanıcılara ait bilgileri depolayan üçüncü parti firmalar, bu verileri kişilerin davranışlarını tanımlamak için kullanmaya devam edecekler, döngü yeni yöntemler keşfedilene kadar sürecek. “F-Secure Freedome, kullanıcılara kendi özel verileri üzerinde tekrar kontrol sağlama hakkı sunuyor.Günümüzde, mahremiyet bir lüks haline geldi, biz ise bunu herkesin ulaşabileceği bir şey yapmak istiyoruz” dedi.
Kötü uygulamaların karşısındaki program
Verileri şifreleyen sistem halka açık bağlantı noktalarında da güvenli kurulum sağlayabiliyor. Bunun sonucunda verileriniz başkalarının eline geçmiyor. Android için geliştirilen uygulama Freedome ‘un güçlü bağlantı özellikleriyle, bulut bazlı tasarımı sistemiyle çevrimiçi gizlilik ve sitelerde gezinti olanağı sunuyor. App Security özelliği, uygulamaların cihazınızdan çalmaya çalıştığı özel verileri ve bilgileri engelliyor. Böylece firmalar bilgilerinizi yasadışı yollarla kullanamıyor.
Konttinen konuyla ilgili düşüncelerini şu şekilde dile getirdi “Kötü uygulamalar bir kez yüklendikten sonra, gizlice arka planda fark edilmeyen, GPS verilerinizi takip eden, sesinizi ve ortamın videolarını kaydeden ve hatta banka bilgilerinizi çalan başka programlar yüklüyor. Yeni, Uygulama Güvenliği özelliği, bu tarz saldırılardan ve arka planda yüklenen zararlı yazılımlardan tüketiciyi koruyor.”

Kaynak: btnet

BiTaksi ile PayPal işbirliği

PayPal, mobil taksi uygulaması BiTaksi ile iş birliğine imza attı. Taksi bulma problemine karşı bir çözüm olarak nitelenen BiTaksi, PayPal’ı ödeme seçenekleri arasına ekledi. İş birliği çerçevesinde BiTaksi müşterileri akıllı telefonlarını kullanarak, taksi ücretini PayPal hesapları üzerinden ödeyebilecekler.

Üstelik BiTaksi müşterileri, 28 Şubat 2015 tarihine kadar PayPal ile farklı günlerde yaptıkları ödemelerde 3 defa olmak üzere 10’ar lira indirim kazanacak.



BiTaksi CEO’su Nazım Salur konuyla ilgili, “Hem yolcular hem de şoförler için avantajlar sunan BiTaksi olarak, ödeme seçeneklerimiz arasına PayPal’ı katmış olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Sayıları her geçen gün artan müşterilerimiz PayPal ile ödemelerini daha kolay ve hızlı bir şekilde gerçekleştirebilecek” dedi.
PayPal Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Kıvanç Onan ise görüşlerini “E-ticaretin lider markası PayPal olarak, hedeflerimiz ve vizyonumuz doğrultusunda Türkiye’de pek çok alanda öncülük eden şirketleri destekliyor, onlarla el ele veriyoruz. BiTaksi, dünyada hızla büyüyen mobil taksi uygulamalarını, yabancı şirketlerden önce Türkiye’de hayata geçiren yerli bir girişim. PayPal olarak BiTaksi ile işbirliğimiz sayesinde hem PayPal kullanıcılarının BiTaksi’nin hizmetlerinden daha kolay şekilde yararlanmalarını sağlıyor hem de ciddi bir büyüme potansiyeli taşıyan bir alana yatırım yapıyoruz” şeklinde belirtti.


Kaynak: btnet